Kır Kahvesinde Beklenen

"İnsan, sevdiği insana mektup yazmak için bu saatte kalkmalı ve bir kır kahvesine gitmelidir."

Sait Faik Abasıyanık

Günlerdir kaç kez elinin altındaki kağıt değişti sayamamıştı. Yazıp yazıp karalıyor, tam bu istediğim gibi oldu derken birden yırtıp atıyordu. Atamadığı mektupları ise güzelce zarflarına koyup bir kenarda bekletiyordu. Sahibini arayan mektuplardı onlar. Eli postalamaya hiç gitmemişti, gidememişti. Oysa okuduğunda neler hissedeceğini, dudağının kenarında oluşacak o gül güzeli çizgiyi düşünüp mutlu ediyordu kendini. Sahi, okusa sever miydi, alıp basar mıydı bağrına, parmaklarını gezdirir miydi satır aralarında.. Bilemiyordu, belki de hiçbir zaman bilemeyecekti.

İçi umut dolu cümleler kurmak istiyordu sadece. Üç saat otuz iki dakika süren elli dört parçalık müzik listesinin sonunu getiremeden, altıncı şarkıda durdurdu teybi. Ve sessizlik. Sessizliğin sesi.
Uyumaya karar vermişti. Sokak aralarından gelen yemek kokuları, komşu kadınların kahkaha sesleri ve küçük bir boğaz manzarası arasına sıkışmıştı aklı. Gidip geliyordu. Ölü gibiydi, öylece duruyordu. Doğru, onu uyutmayan düşünceleri vardı. Doğruldu ve sadece düşündü. Eline kalemini almadan, gözlerini kapadı..

"İçimi kemirip bitiren, beni gitgide yok eden düşüncelerimi denize bıraksam. Sen karşılasan onları karşı kıyıda. Besleyip, büyütüp, ehlileştirsen. Biraz nasihat etsen, şefkat gösterip öpüp koklasan. Bir şiir okusan. Sonra yine aldığın yerden denize bıraksan. Bıraktığım yerde, ben karşılasam onları. Sırf senin hatrına, sen dokundun diye bassam bağrıma, güzellikle konuşsam onlarla. İki arada kalsam ama bir dereye bile asla bırakmasam tekrar onları. Düşünsem. Bu zorlu günlerin birlikte aşılacağını düşünsem. Ölümlü dünyada kalp kırmaya, insanları uykusuz bırakmaya değer miydi hiç desem. Alsam masamın üzerindeki zarflardan birini ve hemen postalasam."

Kendine gelmişti. Düşünmek, her zaman iyi hissettiriyordu. Masanın üzerindeki elini yanağına koyarak kararlı bir ses tonuyla,
"Sait Faik'in izinden gidelim. En güzel kır kahvelerinde çay-kahve içelim. Fincan fincan." dedi.

Yorumlar